Aşağı da Birinci Dünya Harbi sonun da yenilen Osmanlı Devleti'nin, Mondros Mütarekesini imzalaması sonucunda işgale uğramaya başlayan topraklarında özellikle Anadolu 'da; Milli Direniş arzusunun şiddetle ortaya çıkması üzerine, durumu kontrol etmek halkı bu direnişten uzak tutmaka amacıyla oluşturduğu , başına da Şehzade Abdurrahim Efendi'nin getirildiği adına da Heyet i Nasiha denilen heyetle 2 Mayıs 1919 tarihin de İstanbul'dan yola çıkıp Burdur'a gelen heyet içinde bulunan gazeteci Burhan Cahit'in Burdur ziyaraeti ile ilgili kalem aldığı yazıyı okuyacaksınız.Yazı dan 1914 depreminde harap olmuş şehrin 5 yıl geçmesine rağmen hala yıkıntılar içinde olduğunu anlıyoruz.Ne yazık ki Burdur'un her zaman olduğu gibi o devir de de devrin hükümetince yapılacağı söylenen hiç bir yardımı alamadığı bu kalemden gelen bu tür bazı yardımların depremden daha az hasar gören başka yere gittiği anlaşılmaktadır.Ancak yazar Burdur halkında gördüğü ruh asaletini de vurgulamadan geçememiştir.Yazı bize devrin Burdur'unun yaşantısından oldukça ilginç kesitler vermekte ve bize son derece önemli kesitler sunmaktadır.Burhan Cahit (1882 - 1949: soyadı kanunuyla Morkaya soyadını almış zamanın popüler romancı ve gazetecilerinden önemli bir şahsiyettir.Yazdığı çok sayıda romanıyla tanınmaktadır.

HEYET İ NASİHA İLE  BERABER

HARPTEN SONRA ANADOLU’DA


BAKIMSIZ YOLLARDA

BURHAN CAHİT
YENİ GAZETE  16 MAYIS 1919
 
Burdur 2 MayıS

 

2 MAYIS 1919 TARİHLİ YENİ GAZETESİ HABER YAZISI VE BURHAN CAHİT


Denizli’nin horozları bizi tatlı uykudan kaldırınca  bu memelkettten uzaklaşmak zamanının geldiğini görerek  meyus olduk .
Denizli  muhiti ve halkı ile o kadar    ısındık ki:
Tren  Denizli ahalisinin   müfrit alkışları  arasında hareket  ederken Denizli’de geçirdiğimiz  o unutulmaz zamana şimdiden   tehassür ediyorduk.
Denizli , İzmir -Dinar  hattından ufak bir  şube ile ayrılmış.  Şimdi avdet ederken  Goncalı istasyonun da trenimiz yol değiştiriyordu.Artık  yavaş yavaş  yükseliyoruz .Bazı küçük istasyonlarda  ahalinin  intizar ve tehacümcünü görerek  tevkif  ve  selam ı şahaneyi  tebliğ ettik .Halk ateşin  bir sabırsızlıkla  beklediği  bu müjdeyi  heyecanla istikbal ediyordu. Denizli’den sonra  arazi bozuluyor,köyler fenalaşıyor,İzmir  ve mahallatında  gördüğümüz  mahsuldar  toprak artık yok.Sonra tren yollardan  gördüğümüz şirin köy  evleri  yerini buralarda  kerpiçten  yapılmış  çirkinlikler  başlıyor.sath ı bahr den(Deniz seviyesinden) gittikçe yükseliyoruz  ve Keçiborlu istasyonu 1010 metro irtifada .Nihayet  Baladız  istasyonuna indik.Burada Burdur  ve Isparta Mutasarrıfları  bizi bekliyordu.Baladız ne köy   ne nahiye yalnız bir istasyon.Hareket i arz dan bina çatlamış.Arabalara atladık.Şimdi  cenuba  Burdur’a doğru  inmeye başladık. Burdur istasyona üç saat.Burdur’a muvasalat  pek şaşalı oldu.Halk istikbal için  şehir haricine çıkmışlardı.Fişenkler atılıyor,dualar okunuyor,alkışlar tevali ediyordu.Hareket i arz bu güzel şehri  berbat etmiş .Sağlam bir binaya  tesadüf etmek bahtiyarlık.Yeniden inşasına başlanan  evlerde, harp musibeti içinde bitmemiş .Sokaklarda  zelzelenin açtığı çukurlar henüz öylece duruyor.Fakat halk bu  müselsel felaketlere rağmen   yine ,Aydın ahalisi gibi mağmum değil .Artık buralarda hamam takımı ile allı pullu kadınlar yok .Burada şalvarlı hanımlar var.Burdur gölü  çepe çevre kasabayı ihata etmiş  gibi.Yeni başlanan  binalar çamurun  kalıp şekle ifrağı  ile” saman  (k)arma” usulünde yapılıyor.Fakat maalesef  sokaklar eğri büğrü ve çukurlu.Bununla beraber Burdur ahalisi  çok saf ve hayırperver.Akşam  bize  alaturka  bir yemek yedirdiler.Şimdiye kadar  çekilen mükellef  ziyafetlerden çok hoşumuza  gitti.Burada yediklerimizi İzmir’in yüz kişilik  alafranga  sofrasında yemedik.Bakınız listede neler var:
Tavuklu çorba,sütlü çorba,kuzu dolması ,su böreği ,Bağdat muhallebisi (1),Harput köftesi (Büyük ihtmal Burdur’a özgü bir köfte çeşidi),sünger tatlısı,yalancı dolma ,kabak dolması,kaymaklı lokum tatlısı(bu da unutulan tatlılardan),etli palu, hoşaf yoğurt.hepimiz yerde  kurulan  bu nefis Anadolu sofrasında  bol iştaha ile  yemek yedik.İkram  hürmet için ahali etrafımız da  dört dönüyor.Denizli halkı gibi buralarda  pek misafirperverdi.Mutasarrıf iyi bir zat.Belediyede  yok gibi. Halbuki, böyle hücra köşelerde  halk varını yoğunu hükümetten bekliyor.Onlarda  ziraatde  ,maişetinde  hatta yatmalarında ,kalkmalarında  rehberi  olacak hükümet sanıyor.
Hükümet Konağı önünde toplanan Burdur halkına  beyanname okundu.Selamı şahane tebliğ  edildi. Saf ve samimi  halk  müteessir ve memnun  padişaha ,devlete,  millete  hayır dualar etti.İşte burası tasvir edilemez .Bakir Anadolu’nun  bir parçası  hareket i arz’ın  alt üst ettiği  Burdur ‘u yeni baştan yapmak lazım .Bu da iş adamı ,görgülü memurlar ister.
Antalya buraya iki gün.Evelce Şehzademiz burada istirahat edecekler, biz Antalya’ya inecektik.İbda ülkenin  bu güzel köşesini  görmekten mahrum kalmak istemeyen fedakar  şehzademiz  bu seyahatte de  bizi huzurlarıyla  memnun bırakmağa  karar verdiler.Bu gün arabalarla Antalya’ya iniyoruz.

Hayati KUZUCU 14,06,2012

 1 Bu gün unutulmuş Burdur muhallebisi.Çok sonraları Atatürk’ün Burdur’a gelişinde  Burdur’un tanınmış simalarından  Haydar Kuzucu’nun  evinde verilen  ziyafette de bu tatlı çeşidi aynı adla sunulunca;Bağdat  ismine Mustafa Kemal tepki göstermiş  Türk’e ait bu tatlının Bağdat‘a mal edilmemesini istemiştir.