BURDUR TARİHİ GEÇMİŞİ ÜZERİNE

                                                                     HayatiKUZUCU

 

BU ARAŞTIRMA  BURDUR ARAŞTIRMALARI DERGİSİNİN  2001- 2  SAYISINDA YAYINLANMIŞTI. NE YAZIK Kİ YAZI KURULUNA VERMİŞ OLDUĞUM KAYIT DİSKETİNDE -MÜSVETTE ÇALIŞMAMIN KAYDIDA MEVCUT OLDUĞU FARK EDİLEMİYEREK- ASIL ÇALIŞMA YERİNE YANLIŞLIKLA BU EKSİK VE YER YER HATALAR OLAN  BÖLÜM YAYINLANMIŞTI.BİR TÜRLÜ DÜZELTEMEDİĞİM BU ARAŞTIRMAMI BURADA DOĞRU BİR ŞEKİLDE YAYINLIYORUM.                                                                                                                                      

 

     A-Tarihi  üzerine

    

     Bilindiği üzere ; Türklerin  Anadolu’ya  gelişi, klasik anlayış olan Malazgirt savaşından  sonra akın akın  gelen Oğuz boylarıyla  olmamıştır.Anadolu ‘ya tek bir yoldan değil  iki yoldan:Hazar  Denizinin kuzeyinden ve güneyinden  gelmişlerdir.Kuzey yolu,Malazgirt savaşından  yüzyıllarca önce başlamış  uzun  asırlar boyunca devam etmiştir.Oğuzların  Anadolu’ya  gelişi Çağrı Beyin akınıyla,Selçuklu Devletinin  kurulmasından kısa bir süre sonradır.Abbasiler zamanında başka bir yerleşme daha vardır ki; bu da Kerkük’ten başlayarak bu günkü   Güney Doğu Anadolu içlerine kadar  olan bölgeye  yerleştirilen  ,Abbasi ordularının belkemiğini oluşturan  Memluk adı verilen  çeşitli Türk  topluluklarıdır.Kuzeyden gelenler ise daha ziyade Kuzey Türkleri olan Kuman Kıpçak,Avar,Peçenek ve Uz adı verilen Oğuzlardır.Bu göç hareketinin başlangıcı da Hun’larla   başlamıştır.

     Kuzeyden gelenler eski Türk dinin de,Güneyden gelenler ise Müslüman’dılar.İki koldan gelenlerin de hedefi Bizans olmuş ve bu mücadeleye 1453 senesin de son  nokta konulmuştur.Kuzeyden gelen bir istila  hareketi gibidir.Nitekim Bizans,ünlü oyunları ile onları birbirine kırdırmış, kalanları Balkanlar’a,Anadolu’nun çeşitli yerlerine yerleştirmiştir.İstanbul ,Osmanlılardan önce defalarca Türkler tarafından kuşatılmıştır.Güneyden gelenler,  bu Türklerle gerek Anadolu’da gerekse Balkanlar’da karşılaşmışlardır.Tarihimiz de  fazla iz bırakmayan bu hadiselerin, sadece Malazgirt savaşı sırasın da Bizans ordusundaki  Türklerin, Selçuklu ordusuna  geçtiklerini  tarihçiler  kaydetmişlerdir  .Kuzeyden gelenlerin  yalnız Balkan yoluyla değil,Kırım ve Kafkas  yoluyla da  Karadeniz Bölgemize boydan boya,gelip yerleştiklerini de  unutmayalım.Ne yazık ki: bir trajedi burada karşımıza çıkar .Bizans,  bu Türk kavimlerinin dinini değiştirtmiştir. Bir kısmı Rum Kilisesine ,bir kısmı da  Ermeni Kilisesine bağlanmışlar,milliyetlerini kaybetmişler,ancak dillerini unutmamışlardır.Anadolu’da  görülen  Rumca ve Ermenice  bilmeyen  sadece  Türkçe konuşan  Hristiyan’ların  sebebi  budur. Gagavuzlar  bunlara tipik bir örnektir.İşin acı bir yönü de Osmanlı idaresinin olayın farkına varamayışıdır.Bu yüzden sayısız insanımız  Rumlaşmış ,Ermenileşmiştir.(Geniş bilgi Mehmet Eröz::Hristiyanlaşan Türkler.TKAE  yayını  1983  Ankara Orhan Türkdoğan  Etnik Sosyoloji    )Malazgirt savaşın dan sonra Anadolu  kesin Türk yurdu olmuştur.Bu süreç de İran üzerinden  Anadolu’ya gelen Türklerin yani sadece Oğuz boylarının  rolü yoktur.Bizans’ı yıpratan diğer Türk boylarını da  hatırlayalım .Anadolu’nun Türkleşmesinde ,Kara denizin kuzeyinin,Balkan’ların tamamının  etnik yapısının oluşmasında , Selçuklu  ve       Osmanlı öncesi   bu Türklerin   önemlerini göz ardı etmeyelim(Bakınız,Rasonyi L. Tarihte Türklük Ankara  1971).Bir çok tarihçinin  dikkat çektiği başka bir husus da 1085’yılına kadar Anadolu’nun Adalar Denizine  kadar olan yerlerin kısa zamanda   fethinin sebebinin:Bizans’ın-Arap savaşları,kıtlıklar,salgın hastalıklar(sıtma ,veba vs) sonucu  yarımadanın adeta boşalıp ,nüfusun  sahil kıyılarına ve büyük şehirlere yığılmaları olduğudur.

Burdur’ un Türklerle  karşılaşması  1080li yıllar da oldu.Selçukluların  Antalya’ya  yaptığı  fetih hareketleri bu ilimiz toprakları üzerindendi.Ancak kesin yerleşme1100 lerdedir.Eskişehir Antalya hattı üzerin de yığılan Türkmen  boyları yaklaşık  iki yüz yıl boyunca ,Anadolu Türk tarihinde çok mühim olayların meydana gelmesinde  rol oynamışlardır. Bizanslılar,Haçlılar,Moğollar bu Türkmen boylarıyla devamlı baş etmeye çalışmışlar,hatta Selçuklu Sultanları da  bu baş eğmez boylar ve onların beyleri ile mücadele etmek zorun da kalmışlardır.Haçlı seferlerin den biri Burdur _Yeşilova üzerinden olmuş ve Yeşilova ilçesinin eski adı Satırlar’ın,Haçlılara karşı  alınan zaferin  sonucu iyi bir satır attık deyimin den  geldiği söylenmektedir.Bizanslı’lar,Haçlı seferleri sonucunda  , Batı Anadolu’nun çoğu yerini geri almışlardı.Ne var ki: Burdur -Denizli arası hep bu Türkmenlerin elin de   kaldı.Selçuklular,Bizanslıların onlarla ilgili  şikayetlerini ,bu boyların kendilerine  tabi olmadıklarını söyleyerek savuşturuyordu.Şu da var ki : Selçuklular  burasını bilerek    bu şekilde idare ediyordu .Miryakefolon savaşından sonra bir müddet daha devam eden siyasi vaziyet 1182 de sona erdi .Selçuklu ordusu Bizans’ı  sürerek  Batı Anadolu’yu tekrar ele geçirdi.Burdur’un’ kesin Türkler eline geçişi,1204 de 3. Kılıç Arslan zamanın da olmuştur.1204 de alınan bir yerin Deniz kenarında  zengin bir yer ve sağlam bir kalesi  olduğu belirtilmiştir.Denizden kasıt  gölün  olduğu dur.(İslam Ans. 3.KılıçAslan .sayfa703)Bu fethi, Uçbeylerinden Danişment’li Yağıbasan  yapmış  ve onun ismi ilimiz de  bazı yerler de yer ismi olarak yaşatılmaktadır.Burdur kalesi, bu tarihten sonra  Selçuklu hanedan üyelerinin hapsi  için kullanılmaya başlanmışve Burdur ismi  ilk defa1265 yılında olan 4.Kılıç Arslan’ idamı ile ilgili olayı anlatan yazılı kaynaklarda geçmektedir.(Musametül Ahbar. Aksarayi .Sayfa 65)

             Moğol istilasının  sonucun da hakimiyetini kaybeden Selçuklu hanedanı yerine , Uç beyleri yine Burdur’ la Denizli arasındaki dağlarda  Türkmenler’le birlikte sahneye  çıkmışlar   Moğolların zulmüne direniyorlar ve  bağımsızlık istiyorlardı  .Bu uç Beyleri Mehmet Bey,Salur Bey,Hamit Oğularının kurucusu Hamit Beyin oğlu İlyas Bey, Ali Bey dir İlk önce Mehmet Bey,Moğol baskıları sonucu Uluborlu’da idam edildi. Daha sonra  diyer beyler bir bir  yok edildiler  İlyas Bey’de sonunun ne  olduğunu bilmiyoruz (M.AKDAĞ ,Türkiye’nin İktisadi ve İçtimai  tarihi   Aksarayi’ye atfen.Sayfa 132) Türklerin kutlu yılı denilen 1299 senesi artık yaklaşmış, Moğol zulmü son yıllarını  yaşıyordu.1299 da Anadolu’da beylikler  bağımsızlıklarını bir bir  ilan etmeye  çoktan başlamışlardı.Burdur ve çevresinde de Hamit Oğlu Beyliği kuruldu.Beyliği kuran her ne kadar İlyas Beyin oğlu Dündar Bey  kabul ediliyorsa da ,dedesi  Hamit Bey gerçek uç beyi idi ve saygın kişiliği ile  tanınıyordu.Nitekim Osman Gazi oğullarından birinin adını  Çoban oğullar Beyi Emir Çobanın adını diğerinede Hamit Beyin adını vermiştir      (   Sencer Divitcioğlu,Osmanlı Beyliğini kuruluşu ,sayfa 70   İstanbul 1999).

         1299 senesi  Anadolu için  çok  önemli  bir yıldır. Burdur içinde...Hamit Oğulları Beyliği bu tarihte Burdur da ilan edildi. Hamit Bey oldukca yaşlandığı için  Dündar Bey  ,beyliğin başına geçti.Bir çok tarihçi,İlan edilen yerin Isparta’ yı ,   bazıları Uluborlu ‘yu veya Eğridir’i gösterirler.Göz ardı edilen,yukarda bahsedilen  ve   bağımsızlık mücadelesi veren  İlyas Beyin bu şehirlerden  oldukça uzak bir yerde  bulunuşudur.Ailesinin  onu yalnız  bırakacağı   düşünülemez.Beylik  aynı yıl içinde Isparta topraklarını da  beylik kontrol altına almıştır.Ancak Isparta il merkezinin o  yıllarda  önemli bir yer olduğu söylenemez.Uluborlu,Selçuklu aile fertlerinin kaldığı bir yer olduğundan;halk içinde  muteberdi ve hemen beyliğin bir kolu buraya taşındı.Dündar Beyin,akabinde    Burdur’a 1300 de Ulu camiyi yaptırması tesadüfi değildir.İstiklalin sembolü olan para  bastırmayı da  Dündar Bey   ilk defa  Burdur’da 1299 da  gerçekleştirmiştir(Yılmaz İZMİRLİLER,Hamit Oğulları Beyliği Paraları .Sayfa 14)  ve böylece  yeni bir devir başlamıştır.Bu paranın bir       yüzünde:       “ DURİBE BURDUR HUMİYET AN EL AFAT VEL BELİYYE 600 Fİ SENE VESİTTEMİYE”(Y.İz.H.OĞ.Bey.Paraları.say.96) yazısı bulunmaktadır. Burdur ‘da  darp edilmiş ve günümüze intikal etmiş 41 adet  Hamid Oğlu  sikkesi mevcuttur.

  B-  HAMİTOĞULLARININ     ASILLARI :Türk tarihinin  en büyük Cengaverlerinden olup ancak siyasi tarafı zayıf  olan bu yüzdende de bir türlü başarılı olamayan Celalattin Harzemşah,  ,Moğollardan kaçıp Anadolu’ya  geçmişti.Yanında da oldukça kalabalık   Harzem boylarını  sürüklemişti.Celaleddin’nin   Selçuklularile  yaptığı savaş ,sonrada ölümü Harzem’lerin başı boş  kalmalarına sebep olmuştu.Onun önemli beylerinden biri olan Kayır Han,Karaman Oğulları ile anlaşmış,daha sonra  bozuşarak Suriye üzerinden  Mısıra gitmiştir işte onun yanında bulunan beyler den biri de Hamit Beydi.Hamit Beyin,orada dayıları ile arasının açıldığı anlaşılmakta akabinde kendine bağlı boyuyla geri dönmüş,Karaman Oğullarının hizmetine  girmiştir Hamit Bey’e Mısır ümerasındandır denmesi bu yüzdendir.

Karamanoğlu Mehmet Bey’e , gençliğinde  silahşörlük öğretmiş olduğu  Şikari tarihinde bahsedilmektedir.Yine Şikari’ye  göre Karaman oğulları hizmetinde bir çok savaşlara katılan Hamit Bey,bu beylik tarafından aşireti ile birlikte  kendi hesaplarına Batı Anadolu da toprak kazanması  ve kontrolü  için görevlendirilmiştir.Hamid Bey aşireti ile birlikte,Selçuklu idaresinin en zayıf yerlerden biri olan Burdur ve Denizli arasına gelip yerleşmiştir.Daha sonra Denizli çevresi Türkmenleriyle siyasi birlik kurduğu anlaşılmaktadır.Aşiretini ,Gölhisar’a kadar yaymış,oğullarından bazılarını  buralara göndermişti.Onun  evlatları Gölhisar’da varlıklarını  Beyliğin dağılmasından   en az bir yüz yıl kadar     daha sürdürmüşlerdir.Gölhisar kolu daha sonraları,  halk arasında  anlatıldığına göre bu günkü Bozan Önünde yapılan  bir savaş sonucunda  , asıl merkez olan Eğridir  kolunu idaresi altına almışlardır.Bu savaşı kazanan Gölhisar Beyi Mehmet Beyin oğlu Mustafa Bey,Eğridir’e yerleşmiş bu  olayın nişanesi  olarak da  Burdur’a Dedesinin eseri olan Ulu Caminin yanına  Muzafferiye Medresesini inşa ettirmiştir(1344).Malesef yıllardır ve hatta asırlardır sürüp giden Burdur Isparta anlaşmazlığının başlangıcı belki de  halkın anlattığı gibi bu olaydır. Hamit Beyin bağlı olduğu aşiret olan  Harzem Boyları da  Horzum  adıyla Anadolu da varlıklarını  günümüze kadar sürdürdüklerini görüyoruz.Ki bu gün Gölhisar ilçesinin Horzum bölümü onların çocukları olsa gerektir.Dikkate değer ki Gölhisar’ dan  kuzeye  Dinar’a kadar olan çizgide Horzum’lulara sıkça rastlanır. Dinar’da oldukca  yoğun  bir yer tutarlar. Bazı aileler aslen Gölhisar’dan  gelme olduklarını söylerler.Ve bu Horzumlu’lar,1930 larda yapılan  bir çalışmada  Acıpayam ve Burdur ‘un ünlü Avşar Beyleri türküsünün sözlerini aynısıyla Horzum Beyleri adıyla  söyledikleri  kaydedilmektedir(F.AKSU , Ün Dergisi 1.cilt     . Horzum Yörükleri Say.242  )Aralarında bir bağlantı olduğu   bellidir.1787 de Burdur Kadısı  ve Türkemiş Hassı voyvodasına       gönderilen bir ferman da  Konar göçer Horzum cematinden  bahsedilmekte  ,1830 lu yıllarda başka bir emirde  de    bir kısmının Aydın Kuyucak’ta bir kısmının Burdur’da olduğu  anlatılmaktadır(Burdur Şeriye sicilleri. 184/1  Belge No 271).Yeşilova ilçesi Kırlı Köyünü kuran Kırlı cemaati de  Horzum boyundandı.

 C-  BURDUR   İLİ TARİHİ  COĞRAFYASI

    Burdur isminin bu şekilde ne zamandan beri söylendiği tam olarak bilinmemektedir. Tarih de ismi ilk defa bu şekilde zaptı yazıyla   1299 tarihinde  kestirilen Hamit sikkesindedir,    1329 de Anadolu’ya gelen ,Arap Seyyahı Batuta’anın  gezi kitabında  da bu şekilde rastlıyoruz.Batuta’da  bu şehrin  küçük bir yer olduğunu öğreniyoruz.Daha sonraları ancak 1429   tarihinde   inşa edilen ,bugün  oluklar altın da harap bir vaziyet de ve Burdur’un  ayakta kalan en eski yapılarından Bali Bey Hamamının  vakfiyesinde Medine-i Burdur adı geçtiği bazı kaynaklarda belirtilir.1475yılı Hamit Sancağı tahririnde Burdur artık bir kaza  merkezidir. Burdur ve bugünkü  kazaları ile ilgili bilgi veren  eldeki en eski  kaynağımızdır.

14.Yüzyılda  Burdur,Ağlasun ,Gölhisar haricinde  yerleşik hayat hemen  hemen yok gibidir.1475  tahririnde  ise; Türkmen aşiretlerinin  yerleşik hayata   yavaş yavaş geçmeye   başladıklarını  görüyoruz.Bu günkü   il   topraklarında  çok sayıda  köy  mevcuttu ve bunların  çoğu  halen aynı isimlerle  yaşamaktadır.Ancak büyük bölümünün hane sayısı 30’u bile bulmuyordu.

İkinci Bayezid ile Yavuz devrinde  İran’la olan  buhranlı yıllar,.Gölhisar ve o yıllarda adı Irla olan Yeşilova çevresinden oldukça çok sayıda  konar göçer alevi  veya yerleşmiş    Türkmen’in ya  sürülmelerine ya da İran taraflarına kaçmaları sonucunu doğurmuştur.Rumeli’ye sürülenler Akca Kızanlık taraflarına  iskan edildiler.Burdur  Çevresinden, Şah İsmail ordusuna , çok sayıda  alevi Türkmen,asker yazılmıştı.Bazıları da Osmanlı Devletince Modon ve Koron adasına iskan edildiler.Şah Kulu isyanının yaptığı tahribat ise: Korkunçtu.Hele Burdur ve Gölhisar için bu  tam bir felaket   oldu.Gölhisar kadısı başta olmak üzere kazanın önde  ekabiri,ayanı yok edildiler.Yanların a bölgenin  alevi zümreleni de alan Şah Kulu  sonra Burdur’u  mahvetti. Aslında  Bucak ilçemizin Kızıl Kayasın dan bir Türkmen olan Şah Kulu’nun bu tahribatı ,çok  sonraları Hoca Sadettin Efendi’nin Taciüt Tevarihin’de   sık sık Kızılkaya Türkmanları  diye tezyif edilmiştir.Bu isyan sonu sürgünlerle    Burdur toprakları adeta  harabeye döndü, ıssızlaştı.Örnekler:Gölhisar’ın Günay Köyü  yok  oldu  ,zamanımızda  yeri bile bilinmiyor.Kemer’in  Kılavuzlar köyün de az bir  insan kalmıştı.Yine Gölhisar’ın Yeğenli köyü haritadan silindi .Yukarı Çavdır’ında  halkı   azalmıştı.Kozluca da  aynı duruma düşmüştü.   (Bak:Zeki ARIKAN,15-16 Yüzyıllarda Hamit Sancağı .İzmir-1988)

15.ci Yüzyılda  Hamit Sancağı içinde olan  bu günkü Burdur ili  sınırları içindeki  idari birimler.Önce  bilmeliyiz ki Osmanlıda esas  idari birim kaza idi.Kazalar kadılar tarafından idare ediliyordu.Kadıların işine kimse karışamazdı .Askeri yönden ise   eyalet,sancak ,kaza,nahiye şeklinde idi.Nahiye bazen bir bölge adı olarak kullanılırdı.Kaza,sancağa,sancak eyalete ,eyalet de   İstanbul’a  bağlıydı.Şu var ki  saltanat merkezi hariç  bağlılık şehirlere değil Beylerbeyine veya sancak beyine bağlılıktı.Bu bağlılık askeri açıdandı.Onlar istedikleri yerlerde otururdu.Çoğu zaman 17.asır başlarına kadar Sancak merkezi  kavramı  az kullanılırdı.Zannedildiği gibi bu asra kadar  Hamit Sancak merkezi    Isparta Şehri   değildi . Bu şehirde aslında bir kaza  idi.Örnek Ağlasun ne  ise  Isparta’da aynıydı .Hamit Sancak Beyleri İlk zamanlardan 1600 le re kadar Burdur ve Eğridir de oturdukları ve bunun da Isparta Şehri ahalisinin şikayetlerine  yol  açtığı             görülüyorBu konu da 13  safer 1579 tarihli bir ferman vardır(Z.Arıkan.15-16 yy.Hamit   San.Sayf.204)

 İşin başka bir yönü  de şudur ki:Kazalar çoğunlukla  yerleşim  birimi  değil daha ziyade  coğrafi bölgelerdi . Hukuki yetkili olan kadılar ,  devletin muhatabı olan  güçlü  ailelerin veya beylerin  ikamet  ettiği   yerde otururdu.Değişik zamanlar da aynı kazanın idare yerinin başka başka  yerleşim birimlerinin   olmasının sebebi budur.Örnek.18.Yüzyılda ; Kaza-i Karaağacı Gölhisar Yatağan ile Kaza-i Ağlasun  Ramazan Kaşı. Bunların   durumu şöyleydi.  Günümüzün Acıpayam’ı olan Gölhisar Karağacı’nın   idare yeri Yatağandı.Ağlasun’nun İse Ramazan Kaşı.

15.Yüzyılda Hamit Sancağı. kazaları ve nahiyelerine  baktığımızda:

Nahiyeti Karaağaç (Acıpayam) Tabii Gölhisar,Nefsi Kaza-i Gölhisar,Irla veya Erle(Yeşilova  Çevresi),Kaza-i Ağlasun,Tabi-i  nahiyeyi Arvalu Ağlasun.Burdur Kazası

16.Yüzyılda  Kaza-i Karaağacı Gölhisar,Kaza-i Gölhisar   , Burdur Kazası,Kazai-i Siroz ma Kemer,Kaza-i Ağlasun, Kaza-i Irla,Kaza-i Yavice -Doğanlar(Yeşilova’nın       Harman’lı Köyünden  Karaatlı  Köyü çizgisinden Denizli’ Beyler’li  Köyünü  içine alan bölge.)

Teke Sancağı  dahilinde olanlar: Nahiye-i Susuz kaza-i Antalya,Milli Kazası.

17 Yüzyıl ;Bize göre Burdur ilinin günümüz il sınılarının, büyük ölçüde belirlendiği  yüzyıldır.Geçen iki asır da Burdur ile Gölhisar  arasında göçebe olarak yaşayan Türkemiş  Yörük Türkmen  Aşiretleri topluluğu,17 .Asırın  hemen başında vergi      bakımından  Türkemiş  Mukatası adını almıştı.1630 senesinde zamanımızın,BurdurMerkez ilçesi,Yeşilava ilçesi(Irla ma Yavice  Denizli Çardak ilçesinin bazı  köyleri dahil), Karaağacı Gölhisar( Acıpayam İlçesi)Kemeri Hamid Gebrem,Sirozu Hamit(Tefenni) Hamit Sancağı içinde yeni bir yapıyla  karşımıza çıkar.

 

Türkemiş Türkmen hası denilen bu yeni yapılanma  ,Hamit  Sancağı içinde özel bir statüsü vardı.Hamit Sancağı, zamanımız Isparta şehrini ,ilçelerini ve  Ağlasun kazasını  ifade ediyor, Türkemiş Hası ise Burdur, Gölhisar ,Siroz ma Tefenni,Kemer-i Hamid,Irla ma Yavice, Karaağacı Gölhisar kazalarının adı oluyordu.Türkemiş has olması sebiyle  Hamit Sancağı içinde özerk bir yapıya sahipti.Devlet kademelerinden gelen emirlerde Hamit sancağına  tabi kazalar ve  bu sancakta vaki  Türkemiş Hassına merbut veya tabi kazalar  ibaresi devamlı  mevcuttu.

Türkemiş mi  Terkemiş mi: Bazı araştırmacılar     Terkemiş  olarak (Turhan DAĞLIOĞLU,Ün Isparta’ da  yayınlanan  Ün Dergisinin muhtelif yayınların da ki yazılarında.Nuri KÖSTÜKLÜ, 180 NOLU Isparta Şeriyye  Sicillerine Göre Hamit Sancağı ve Türkiye.)okumuşlar bazılarıda Türkemiş veya Tirkemiş (Osmanlı arşivciliğinin müstesna şahsiyeti:Cevdet TÜRKAY Oymaklar ,Boylar Aşiretler ve Cemaatler adlı   eserinde Türkemiş, Dürkemiş. Tirkemiş  olarak okumuş ama Türkemişi  ağırlıklı olarak kullanmıştır.Tuncay  BAYKARA , Ana.  Tari.Coğ. Gir.  Türkemiş  ve Tirkemiş olarak belirlemiştir. Böcüzade yazdığı Isparta tarihinde :Hassı Türkmen şeklinde yazar.Burdur halkı arasında  Türkemiş  olarak yaşamaktadır.Uzun sözün kısası  1630 dan itibaren yakın çağımıza kadar bu isim yaşamıştır.Başlangıçta Türkemiş Türkmen Hası alarak  ve daha sonraları Türkemiş hası diye  denilen  bu yapı bilhassa 1730 dan itibaren  Burdur‘da ortaya çıkan Çelik Paşalar sülalesi ile birlikte Hamit Sancağından bağımsız  bir durumu vardı.Öyle ki;üst makamlardan gelen buyrultularda bazen Türkemiş Sancağı ibaresi  Isparta’da ki bazı görevlilerin itirazı ile karşılaşıyordu.Doğrusu   aralıklarla da olsa Hamit Sancağı fiilen,   Çelik Mehmet Paşa onun oğulları Sait Paşa, İbrahim Paşa , Ahmet Paşanı etkilerile yaklaşık  biryüz yıl  , Burdur’dan idare edilmiştir.Mali işlerde Türkemiş Hası vergileri  Sancak  kanalıyla   merkeze ulaştırılıyordu.Ne var ki Türkemiş Sancağı adına  kaydedilen  tekalifiye  tutarı  karışılıklara  yol açtığından 2 Recep 1793 te bir buyrultuda   şöyle bir ikaz vardır   (  Burdur Şeriye Sicilleri,198/1  350 Nolu sicil. )Türkemiş müstakil bir sancak olmayıp Hamit ile bereber bir sancaktır. Halbuki  olağanı Hamit Sancağına  tabi vey a  merbut  tabirlerinin olmasıydı.

Bu da gösteriyor ki  Türkemiş’in  özel bir durumu vardı.Bu tür ikazlara 1830 ‘ a kadar sık sık  rastlıyoruz.Bazı  eserler de görülen, Burdur , Isparta’ ya   her zaman bağlıydı  iddasının  ciddi bir tahlile ihtiyacı vardır.Tabi  burada 1840 1851 arasını kastetmiyoruz. Burdur şeriye sicillerinde bu konuda bol malzeme mevcuttur.Türkemiş Hası  voyvodalarca idare ediliyordu.Bu kişiler: 1797 de Gölhisar  derebeylerin den Şeyh Hüseyin oğlu  Hüseyin Ağa sonraları Arif Ağa, M.Zühdi ..vs...

17. Asır  Türkemiş Hassı  namı diğer  Burdur livası  Karaağacı Gölhisar,Gölhisar, Tefenni ma Siroz,Kemeri Hamit  Kazaları. Hamit  Sancağın da Ağlasun Kazası, nahiye-i İncir. Teke Sancağın da  Keremgi namı diğer Bucak veya Milli, veya  nevahii  Kara Hafız, Kızılkaya   Kazaları.18. Asır da  Türkemiş  hemen hemen aynıdır. Yalnız    nahiye- iYavice   veya Doğanlar  , Siroz  ma Gebrem   kazalarında  yeni isimler   eklemeler vardır. Irlanın  kaza yeri   , Beylerli ,. Ağlasun’un ise    Ramazan Kaşı .19. Asır   da  Ağlasun’la  İncir  Hamide bağlı idi.Teke’ye Bucak Girme veya Milli ve    Kızılkaya  Kazaları  tabiydiler.Gölhisar Kazasında Dengere Köyünden idare edilmesinden başka bir değişiklik yoktu.13.9.1836  da  yeni sistem geldi:Hamit Sancağı ile Türkemiş Hası  ayrıldı.Burdur , Feriklik  haline geldi. Bu durum fazla sürmedi  ,1839 ‘a kadar Anadolu vilayeti merkezi olan  Kütahya’ya bağlı olan Hamit Sancağı Adı Karaman olan   Konya vilayetine bağlandı.Türkemiş adı kulanılmamaya başlansa da zaman zaman da olsa bazı askeri ve mali işlerde eski tabirlerle kullanılmaya devam etti.1850 den sonra  bazı kaynaklarda Burdur ma Türkemiş  ismine de rastlamız mümkündür.Ahmet Vefik Paşa Lehçetül Hakayık adlı eserinde  Tirkemiş :Merkezi Burdur olan cesim bir kazadır  diye yazdığını da unutmayalım.Yine bazı yazışmalarda  Burdur namı diğer Türkemiş  olarak bahsedilir.

GÖLHİSAR:İlk zamanlar adı Gölhisarı olan bu kazanın adı yazılı  olarak 1319 da Gölhisar’ da darb edilen  Hamit  oğulları zamanına ait bir  sikkede geçmektedir.Paranın bir yüzünde ki yazı:DURİBE Bİ MEDİNE  GÖLHİSARI    HUMİYET  AN BELİYYE VEL AFAT.....

 1329 senesinde   Batuta’nın Gölhisar da  ziyaret ettiği ve bir ahi olan   Mehmet Bey’inde  gümüş sikkesi zamanımıza ulaşmıştır( Y.İZMİRLİLER  , H .Oğulları Beyliği Paraları . Say.132)  Gölhisar ,  16.Asır da  çok büyük bir  toprağa sahipti.Zamanla    Karaağaç(Acıpayam),Tefenni, ve Irla   Kemer birer birer ayrıldılar1735 den  1836  yılına  kadar Şeyh Hüseyin Oğullarınca  yönetildi .Onlar Gölhisar ve hatta tüm Türkemiş’de  hüküm sürmüşlerdi.

TEFENNİ:16 .Yüzyıla kadar  bir yöre adıydı . Bu adda bir yerleşim birimi yoktu. Ancak Türkemiş  Türkmen Yörükleri içinde  Tefenni Yörükleri vardı .Bunlar daha sonra yerleşik hayata gerçerek  Tefenniyi kurdular.Tefenni Yörükleri  159 baş  57  haneydiler.Tefenni ma Siroz Kazasına günümüz KARAMANLI ilçesi  ile Kemer İlçesinin bazı köyleri dahildi.

KEMER:Adı   Kemer-i Hamit’ ti.Bir ara GEGREM Köyünden idare edildiği anlaşılıyor.Ünlü Celali ve daha sonra   Osmanlı Devletince af olunarak , Anadolu Beylerbeliğin e  üç tuğla 

getirilen  Katırcıoğlu Mehmet Paşa’nın da  Kemer’li bir Salur Türkmeni olduğunu biliyoruz

Kemer, Sarıtaç Yörüklerinin vatanıdır.Bu yüzden eskiden Kemer’e  Sertaç da denilirdi.Ve onların beyleri de bu    bölgede  etkili insanlardı.Katırcıoğlu ailesi de   yüzyıllarca Kemer  ayanlığı yapmışlardır.

 

 BURDUR:1400 lerden  1630 senesine  kadar kaza idi.Türkemiş Türkmen Hassında yine  kazaydı  ve  bu hasın idare  merkeziydi.Bu hal 1836’da  Feriklik haline gelen Türkemiş artık Burdur diye de anılıyordu.1840  senesinde patlak veren isyan hareketi Osmanlı idaresi buna ihtilal der-Fetaret olayı –sonunda Burdur’un kaybı büyük olmuştur.1841 de Burdur,Konya  Vilayetinin Isparta Kazasının nahiyesi  durumuna  bu isyan sonucu düşmüştür.Burdur’luların bitmez gayretleri semeresi   LİVA olma  olmuş, Türkemiş tekrar canlanmıştı.1851 de Muhassıl atanarak birinci sınıf liva  bir yıl sonrada kaymakam tarafından yönetilen Sancak olmuş Hicri 1267 senesinde Gölhisar başta olmak üzere  Türkemiş kazaları  tekrar Burdur’a bağlanmıştı.Bu durum 1869 yılına kadar  sürmüş .Abdülaziz zamanında yeni bir idari yapılanma olmuştu. Isparta lobisinin İstanbul’da oldukça güçlü olmasının da etkisiyle  bu yılda Burdur tekrar kaza yapılmış ,Hamit Sancağına  bağlanmıştı.Burdur halkının inanılmaz gayretleri sonunda  1869 senesi sonlarında  yeniden Burdur Sancağı kurulmuştur . Burada bir yanlışlığı düzeltmek lazımdır.Burdur  1872’ de sancak olmamıştır daha öncedir bu tarih mutasarrıflıkla  yönetilmeye 1872’ de başlamıştır. Sancak 1889’ da Acıpayam’ ve  Irla’yı  kaybetmişti.

 IRLA MA YAVİCE:Halen Burdur ‘un ilçesi olan Yeşilova ilçesini,Denizli ilinin Çardak ilçesinin bazı köylerini,aynı ilin Acıpayam ilçesinin bir çok köyünü içine alan bu kaza Haçlı seferlerini de içine alan   bir çok tarihi hatırayı barındırır. Önceleri Yavice ayrı iken sonra  birleştirilmişti.İdare merkezi Yeşilova’nın eski adı Satırlar olan köydü bir ara ise Beyler’li köyü idare yeri oldu.

 AĞLASUN:Sağalasus antik kenti  yakınlarındaydı. Sınırları içinde    ,Ağlasun ilçesi ve günümüz Çeltikci ilçesinin bu günkü köyleri  vardı.  Bir ara Arvalı nahiye olarak  görünür İncirli Kazası  daha sonraları  buranın  içinden çıkmıştır.1871-72’ de    Burdur Sancağı yeniden teşkil olunca   bu iki  kaza eski TÜRKEMİŞ’ e bağlandı.Bilindiği üzere yakın zamanlara kadar Ağlasun merkezinin adı Belören’di.

 

BUCAK: Eski adı Oğuzhan olan bu kazanın ,Teke Sancağı  kazaları olan Milli  ve Kızılkaya  Kazalarının  isimleri ile birlikte  16 .Asır dan itibaren   anılmaya başlar.1908 yılında  ise Antalya’nın bir nahiyesiydi.1912 de Burdur’a bağlandı,1926 da kaza oldu.  (Geniş bilgi:Mustafa Ali UYSAL,Salnamelere göre Burdur. S.D.Ünv. YayınlanmamışYüksek Lisans Tezi.1998  Hüseyin ÖZÇELİK,Dünden Bu Güne Bucak  S.d.Ünv.Yayınlanmamış Yüksek Lisans TEZİ 1999)

E-BURDUR İLİNE  KİMLER YERLEŞTİ:

  Bir yanlış anlamayı önlemek için  şu  hususa dikkat etmek gerekmektedir.Bazı yerlere yerleşenler   belirtilirken adı geçen yerleşim yerlerini o kesimlerin kurduğu anlaşılmamalıdır.  O yerlere onlarında  yerleştikleri anlaşılmalıdır.

 1-Kuman Kıpçak ve diğerleri:Başta bahsettiğimiz   Balkanlar üzerinden gelen Türk Kavimleri malum Bizans oyunları ile birbirlerine  kırdırılıp kalanlar Anadolu’nun  çeşitli yerlerine iskan edildiler ve Hristiyan’laştırıldılar.Bunlardan Kuman Kıpçakların büyük boylarından Uluborlu boyu Menderes havzası yoluyla  gelip Uluborlu’yu kurdular.Keçiborlu (Keçik ,Küçükborlu) da onlarla bağlantılıdır.Bir ihtimal olarak aynı çizgide Borludur-Bordur -Burdur  haline geldiği akla geliyor.Nitekim16 Asırda Burdur Rumları arasında   ismi Kaya ,Selçuk .Karaca ,Arslan  gibi tarihi Türk isimleri çoktu(Bak.Fehmi AKSU, Isparta’da  Hristiyan Türkler,Ün Dergisi4.Cilt  Isparta  .1938     Z.Velidi Togan  Umumi Türk Tarihine giriş,say.153,163   İstanbul 1983)

 2-Ermeniler : Eski ekaliyet den olan Ermeniler Burdur’ a Çelik Paşalar  tarafından , İran ‘dan sürgün edilenlerin bir kısmı  Isparta’yla  birlikte yerleştirildiler. Az bir  nüfusları vardı.Şeriye sicilleri onlardan Eraimine acemine Hamit  diye bahseder.

3- Oğuz TÜRKMEN   Yerleşmeleri:1100 den 1400 lere kadar  sürdü. Bu gün Oğuz adlarını taşıyan bir çok köy  o zamandan kalmadır.

Avşarlar:Mühim bir  yoğunlukları vardı.Bilhassa Acıpayam ile Gölhisar  arasındaydılar.Halk arasında Girmehanlar denilen Germiyan’larla şiddetli savaşlar yaptılar. Ancak çoğu dağılıp doğuya doğru yayıldılar söylenen  ünlü AVŞAR Beyleri TÜRKÜSÜ onların  yadigarlarıdır.Bu gün Gölhisar Çukuru ve Çavdır  köylerin de çözülemeyen davalar da” Bunu Ancak Avşar Beyleri keser “ deyimi hala kullanılmaktadır.Yine bu   türkünün     sadece Burdur topraklarında  çalınıp söylenen  ,dört beş  kıtasını   biliyoruz.

Bayındırlılar:Ağlasun ,Çavdır,Yeşilova,Burdur’da köyler kurdular Bu gün aynı ad altında devam etmektedirler. Çavdır Bayındırı ;Türk motifli dejenere olmamış halı ve kilimler dokurlar.

Büğdüz:Burdur’ da oldukça kalabalıktılar. Burdur merkezde bir köy,Ağlasun da bir köy bugün yok olmuştur. Gölhisar’ da bir köy, bu gün yok,Bucak’ta bir köy ancak dağılınca yer adı olarak ismi kalmıştır.

Çavundur –Çavdır:Çavdır ilçesinin kurucularıydılar.16.Asır da  İki çavdır yan yana idiler. Aşağı Çavdır ,Yukarı Çavdır.Yukarı Çavdır Şah KULU  isyanından sonra  boşalmıştı.Bu yüzyıl başın da ise  Çavdır ve Yaka Çavdır(Kemer Yakalar köyü)  köyleri mevcuttu.Yeşilova’da  bir Çavdır köyü bulunuyordu.

 Çepniler: Yeşilova ilçemize yerleştiler. Niyaz BABA   Köyü nü    büyük ihtimal

Onlar kurdular.

Döğer:Burdur ve Çavdır da  az nüfuslu mezra.

Kayı:Burdur’da bir, Bucak,Yeşilova da bu adda  birer köy ,Gölhisar da  Kayı ve  Kayıcık Köyleri( Kayacık diye adı değiştirildi.).1870 tarihinde Karakent Köyünde  yakınlarında konar göçer bir Kayı cemaatinin varlığı şayanı dikkattir.(Burdur Şeriye Sicili 16 No’lu Defter. Ne var ki bu defter de sayfa numarası olmadığından sayfa nosunu veremiyorum.)Bazı dilbilimcilere göre  Burdur halkı  ,Oğuz Kayı ağzını konuşmaktadır

Peçenek:Çeltikci ilçesin de  küçük bir yerleşim yeri.Çavdır Anbarcık Köyünde bir yer adı vardır.

 Kargın: Bucak’ta   16.Yüzyılda göçebe idiler.

Karaevli:Beşkavak Köyü yakınların da bir göl  vardı .Burada bir zamanlar bu adı taşıyan  lar kalıyordu.1873 te   küçük bir köydü Karaevli halkı  daha sonra başta Kıravgaz(KAYAALTI) KÖYÜ  olmak üzere çevre köylere dağıldılar. Bununla ilgili bir çok davayı sicillerde görüyoruz. Bu gün bu  ise  bu köy  terkedilmiş vaziyettedir.

 Salur:Burdur da 16 .Yüzyıl da bir köy vardı .Burdur Antalya Yolunun Kurna  Başı mevkisinden  sapan  Büğdüz yolunun  yan tarafların da olan bu köy den  hatıra olarak   o çevrede ki derelerde adı kalmıştır.Kemer Salurları:17.Yüzyılda hala konar göçerdiler. Katırcıoğlu Mehmet Paşa bu aşiretdendi.

 

 

 

 

 Yazır:Çavdır,Ağlasun.Yeşilova’da  birer köy  vardır . Sonuncusu 1873 te mevcuttu .Bu gün adının ne olduğunu bilemiyoruz.Çavdır Yazırı  16. Asır da henüz konar göçer di.Burdur  da Büğdüz ve Bayın’dır Köyleri yakının da Kayaaltı Köyü sınırları için de ,Salur derelerine komşu Yazırlar ın önce konup sonra terkettikleri yerler halen bu adla yaşamaktadır.Ayrıca Çavdır Kozağaç’ın da eski Yazır’ların   yaşadıkları Yazır Alanını da  kaydetmek gerekir.

 

 İğdir. Yeşilova.Yeni bazı bulgular Hamit Oğullarının bu boydan çıktığını göstermektedir.

Yüreğil:Irla Yüreğili , Acıpaya’ma bağlandı. Tefenni Yüreğili’nin  adı değişerek Yeşilköy oldu. Bucak Yüreğili  aynı adıyla devam etmektedir.

Yuva:Tefenni’de  Yuva ve Yuvalak, Bucak’ta  bir köy   vardır(Faruk Sumer,Oğuzlar .İstanbul  -1992  .Cevdet Türkay ,Oymak ,Aşiretve Cemaatler.İstanbul-1979)

Bütün bunlara eklenecek önemli  tespit de bulunalım. Oğuz Türkmen adını taşıyan  bu köyler ve yerler yan yana,sınır sınıradır .  Önemli bir husus olarak dikkat çekmektedir .

4-Türkemiş Türkmen  Yörükleri:15-17 Yüzyıllar arasın da Gölhisar  Yörükanı diye  de anılırlar.Hamit Sancağının en önemli yörük  aşireti idiler. Gölhisar, Yeşilova, Tefenni,Burdur’a  kadar yayılmışlardı . Hatta  Bucak   ve Ürkütlü’ doğru kayanlar da  vardı.   .Türkemiş Türkmen  Hası  olan Burdur iline onların adları  1630 dan  1860 lara kadar isim babalığı yapmıştı.

 Türkemişlerin   Obaları-Beyler obası Bey köyü kuranlar-Kara Dorular--Ağlanlılar (Ağa Alan)  -Büyük ve Küçük Alan Köylerini  kuranlar-Tonbadinler.-Pınar başılılar aynı attaki Pınarbaşı köyünü kuranlar.-Alakırlılar-Tefenni de Alakır Köyünün ilk sakinleri ,1873 de mevcut olan Alakır Köyünü bu gün göremiyoruz.Ancak adlarını taşıyan ova halen  vardır.-Tefenni Yörükleri  . Tefenni’yi  ilk kuranlar.-Bulak Yörükleri- İmanç Bölüğü.-Tabaçlılar.-     Üyüklüler:.Tefenni Üyük Köyü banileri.-Emetliler.-Kılçanlılılar.Karamanlı Kılçan Köyünü ilk kuranlar.-Develiler-Karamanlı Yörükleri.Adın dan da görüleceği üzere Karamanlı ilçesinin  kururcuları oldular.-Ovacık Bölüğü .Tefenni Ovacık Köyüne yerleştiler.- Demir Beyli  Bölüğü.-Firuzlular.Zamanımızın Harmankaya  Köyünü kuranlardır. Daha sonra bir kısmı Karamanlı’ya yerleştiler.Halk arasında Ferizli’ler de denir.-Beydemirliler cemati-.Ürkütlüler:Ürkütlü yü kuranlar. Ürkütlü Yörüklerinden 1960 larda  hala  Adana – Mersin çevresinde konar göçer olarak  yaşayanlar vardı.-Parslular Bölüğü. -Kara Haydarlılar Bölüğü.Acarlar Bölüğü,Işıklar Bölüğü.Ne vaR ki  bu isimlerin bazıları yaşadıkları çevrelerin adı da olablir. Türkemişler zamanla  çoğalmışlar  ve yerlerine sığamayınca bazıları Menteşe’ye ,Antalya’ya, Bergama ılıcasına  dağıtılmışlardı. Rumeli’ye  sürgün edilenler arasın da oldukları vakidir.

Ali Fahrettinli:Gölhisar da 16.ve 17 Yüzyıllarda görülen bu Türkmen taifesi Türkemiş’ten sonra en kalabalık   Yörük taifesiydi Malumlu ve Yazır bölükleriydi.

5- Erle Yörükleri: Kollar,Çepniler,.Düden Delisi. Kara Mahmutlar. Çardak Yörükleri .Çardak Köyünün kurucuları.

 6-Bucak Yörükleri: Eskiden beri yoğun bir yörük  bölgesidir.Ilıman iklime sahip olduğundan bölge yörük’ler için cazipti.Melli (Milli)  çevresinde  adları geçen küçük bölükler ise: A dil ve Umur, Bayat, Kara  Özlü,Çakırlar, Kayı ,Kayı Ece,Milli  diğer deyişle Melliler       Yakın tarihe kadar Teke Sancağının önemlİ bir Yörük   taifesiydi.  

Melliler veya Milliler:Bazı araştırıcılar Mellilerin Avşarlardan  bazıları da Peçenek(Becene)ler  den çıktıklarını  iddia ederler.  Bucak ilçesinin bir bölümüne 15.Yüzyıl dan beri Milli Nahiyesi  veya Milli Kazası denmektedir.Bu adı  taşıyan  Melli   ya da Milli Yörükleri o çağdan  yakın zamanımıza kadar bu  hayat  tarzını   bölgede devam ettirmişlerdir.

MelliYörüklerinin cemaatleri(bölükleri)Adil,Akbük,Bayat Bayır,Çakırlar,Eşen,Gelesin,Germegi,İsaSazı,Kabaağaç,Kayadibi,Kayı, Kayı Ece,Milli,Kum Beyi,Süleoğulları,Susuz,Taşcı.Bu isimler dolaştıkları yerlerden alabilecekleri gibi özgün adları da olabileceği unutulmamalıdır(Behset  KARACA, 15 ve  16 Yüzyıllarda Teke Sancağı .Sayfa:166.189. 2002 Isparta)

 

 

Emirhan Oğlu yörükleri. Kışla cemati.Küreciyanlar,Kızıl İshaklar cemaati(Hüseyin Özçelik,Tarihten Bugüne Bucak-Oğuzhan . S.D.ÜNİVERSİTESİ. Yayınlnammamış Yüksek Lisans Tezi, Isparta 1999)

Bucak’ta kışlayıp Sultan dağlarına çıkan yörükler. Sarı Keçililerdi. Bir diğer kolu Eşeler dağına göçerdi. Karaağan Dağları onlar için önemli idi.Sarı Keçililerden başka:  Dağlılar,Odabaşlılar,Kötekliler. Sarı Musalar,Honam’lılar  bölükler yakın tarihlere kadar bu civarda  yaşarlardı.

Ayrıca Saçı Karalı, Hacı İbrahim’ liden bazı  bölükler Bucak ve çevresine yerleşmişlerdir.

7- Daniştment Türkmenlerinin iskanı:1701 senesin debir fermanla iskanları emredilen bu Türkmenler uzun süredir,Anadolu da dolaşıyorlardı. İskan sahalarından biride Hamit Sancağıdır.Sandıklı’dan başlayıp- Keçiborlu’ve Irla’ya. Baklan  Kazalarına kadar olan sahaya yerleştirildiler.Söğüt dağları çevresi  iskan sahaların dan biriydi. Erle –Irla ( Y eşilova)’ ya yerleşenler.Karalar Cemaati: Önce Çardak Köyüne yerleştiler.Daha sonraları etrafa zarar verdiklerinden kaldırıldılar bir kısmı Kıprıs’a sürüldü. Bu ilçemizin Kara Köyünü kurdular.

Buralarda da boş durmadılar. Civanşirlerden  Horozoğlu diye biri şakilik de yapmıştı; o yıllarda:adı Horoz Köyüne hatıra kaldı:(Pr. Dr. Yusuf Hallaçoğlu,Osmanlı İmparatorluğunun İskan siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi.Say.81,82  Ankara 1991

 

8-Çeşitli zamanlarda Burdur iline yerleşen  bazı  aşiretler ve cemaatler :

-Karamusalı Yörükan taifesi Tefenni Karamusa Köyü.

-KaratekeliYörükleri: Çavdır Anbarcık Köyüne bir bölük 19.Asır sonlarına doğru yerleşmişlerdir.

-Kolucak (Kolçak): Gölhisar Türkmen taifesi

-Oğuzhanlı:15.yüzyılda Karaman Beyliğinde Mut dolaylarında bir beyin adını alan bu aşiret Bucak ilçesine adını veren Türkmen taifesidir.Anamur,Gülnar ve Mut’a da yerleşmişlerdir.Bozdoğan Yörüklerinin bir kolu olan  bu  Toroslar boyunca batıya doğru dağılmışlar bir kısmı da Bucak ilçesine yerleştikleri anlaşılıyor.1588 yılında Teke Yörükleri Haymanaların içinde isimlerine rastlıyoruz. 20.Yüzyıl başlarında bu ilçenin(Bucak) adı Burdur’a  tabi  Oğuzhan Nahiyesi olarak  yazılıp çizilmektedir.

-Beyliler  Türkmen Taifesi Kemer’e yerleşmişlerdir.

Saçı Karalılar:19.yüzyılda bu aşiretin bir kısmının Burdur ,Denizli ve Isparta’ya yerleştirilmesi için irade yayınlanmıştı.

-Sarıkeçili Yörükleri:Vatan-ı aslileri bugünkü Bucak Karağan Dağlarından başlayıp Kemer ilçesine kadar olan Burdur’un Güneybatı dağlarıdır.Otuz yedi köye iskan olmuşlardır.Konya’dan Tokat’a,Isparta’ya ve diğer illere buradan dağılmışlardır.Kemer Sarıtaş Yörükleriyle karışmışlardır.(Osmanlılar zamanında  bu aşiretle ilgili bol miktarda  Şeriye sicili tutulmuştur.Burdur şeriye sicilleri 198/1 nolu defter,353 nolu sicil,1797 ; 17 Cemazil ahir 1836 Tirkemiş Voyvodasına  emir,Isparta Şeriye sicili 180 nolu defter.

-Yeni Osmanlı Yörükleri:Burdur ve Gölhisar’a yerleşmişlerdir.Bazı bölümü Antalya’dadır.Kemer İlçesi Belenli Köyünde de yerleştikjleri bilinmektedir.

-Burhanlılar:Asıl Güneydoğu Anadolu Türkmenleridir.Çukurova’da yoğundurlar.Gölhisar Çukuru köylerine küçük grupları yerleşmiştir.Çavdır ,Yamadı Köyü, Kayıcık Köyü,Hisarardı,Uylupınar gibi

-Bıyıklı Yörükleri:Burdur ve Antalya’ya yerleşmişlerdir.

-Cerit: Konar göçer Türkmen yörüğü.Burdur ve Gölhisar’a iskan olmuşlardır.  Halk arasında titiz insan manasına  gelir.

-Bozulus, nam-ı diğer  Tabanlı Türkmen ulusu:Burdur kazasına yerleşmiştir.(Burdur şeriye sicilleri 8 nolu defter,  1833 tarih ,38 nolu sicil)

-Çubuklu göçeri:Burdur kazası Türkmen taifesidir.

-Deremilli (Dirmilli) :Bugünkü Dirmil’i kuranlar, yörük taifesindendir.Alanya’da da bir bölüğü vardır.

-Eşenli Yörükan taifesi:Kemer’e yerleşmişlerdir.Oğuzlar’ın Dodurga  boyundan çıkmışlardır.

-Eski Yörük:Burdur

-Gerce :Yörükan taifesindendir.Bucak ilçesine yerleşmişlerdir.Yakın zamanlara kadar Çukurova’da   göçebe olanlar vardı.

-Kölegir:Yeşilova (Erle-ırla) Danişmenti Türkmen taifesindendir.

-Gözden göre:Yeşilova.Konar göçer Türkmen taifesindendir.

-Hacılar:Burdur. Oğuzların Döğer boyundan çıkmadır.Hacılar köyü ile Döğer köyünün yakınlıkları dikkat çekicidir.

-Hacı veliler obası:Yörükan taifesindendir. Gölhisar.

-İğdecik delisi:Yeşilova.

-Karaçallı:Yörükan taifesindendir.Burdur.Karaçallı Köyüne Geygel Yörükleri de yerleşmiştir.

-Karakoyunlular:Kızılkaya  köyleri,Kestel dağı çevresi,Kemer Elmacık Köylerine kadar perakende yörüktürler.Yakın zamanlara kadar  konar-göçer durumdaydılar.Kapaklı köyünü kuranlar bu yörüklerdir.

-Karamusaoğlu Bekir:Yörükan taifesinden. Kızılkaya kazası.

-Karaözlü Yörükleri:Ağlasun,Girme kazaları.Antalya’da   oldukça fazladırlar.

-Keçili:Bozulus içinden Türkmen yörükanıdır.Bugünün Keçili köyünü kurmuşlardır.

-Kıllı :Yörükan taifesindendir.Cerit aşiretine bağlıydılar.Ağlasun yörüklerindendir.

-Kızılallı:Çavdır Kızıllar Köyü.  Yörükan taifesindendir.Karaman oğlu Beylerine en çok estek veren Türkmen aşireti olan Bozdoğan Yörüklerinin bir koludur.Bir çok tarihçi onların adını Kızıl ali olarak okumaktadır. Ne var ki Kızılallı olarak okuyanlarda bulunmaktadır.(Yusuf HALAÇOĞLU,18.Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda İskan Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi.sayfa 82,129 ttk Yay.Ankara 1991)  .Nitekim Kızıllar Köyüne yakın köyler buraya  Kızıl Allı demektedirler. İsimlerin halk hafızasının kolay kolay unutmadığına güzel bir misaldir(Üçler BULDUK,Bozdoğan Yörükleri.Yörükler ve Türkmenler Sempozyumu Bildiriler.Sayf. 79 2000 –Ankara).Toroslar boyunca batıya doğru yayıldıkları anlaşılan bu boy mensuplarından bazıları 16.Yüzyıl sonlarına doğru ,Gölhisar çevresinden Tefenni,Hasan Paşa Yörükleri ile  Teke Sancağına geçmişlerdi(Behset KARACA.15.ve16.Yüz yıllarda Teke Sancağı Sayfa164 2002.Isparta).

-Kılavuzlar:Kemer. Yörükan  taifesindendir.Ayrıca 16.Yüzyılda bu bölgede iki köy daha mevcuttu.

-Kulaklar:Boynuyoğunlu aşiretinin bir bölüğüdür.Yeşilova,

-Kutludoğmuşlu:Eskiden  Gölhisar yörük’anındandı.Yeşilova ve Gölhisar’a dağılmışlardır.

-Macarlar:Gölhisar.Yörükan taifesindendir.Türkmen boyları içinde  Macar grupları tarih boyunca hep olagelmişlerdir.Macaristan’dan geldikleri  söylense de Burdur’un bütün köylerinde Macar sülaleleri bugün bile aynı ad altında  mevcutturlar.

-Paşalı:Ağlasun yörükan taifesindendir.Bugünkü Çebişli köyünün kurucularıdır.

-Savcılı:Konar-göçer Türkmen taifesindendir.Güneydoğu ve İç Anadolu’ya dağılmışlardır.Kemer’e yerleşenler vardır.

-Tırtar:Konar-göçer  Türkmen yörükanıdır. Burdur kazası ve Yeşilova  taraflarına.

-Toma Yörükleri:Burdur kazasına yerleşmişlerdi.18.yüzyılda onlarla ilgili  çeşitli yazışmalar mevcuttur.Burdur’ da bulunan Toma yaylağından  da bahsedilir.

-Yapağılı:Yörük taifesindendir.Kütahya-Geyikli kazasından  göç ederek Yeşilova Kırlı köyüne yerleşmişlerdir.Bu yerleşme 1825 tarihine rastlamaktadır. (Burdur Şeriye sicilleri 8/205  , 92 nolu sicil). Yapağılılarla ilgili Burdu r Mahkemesinde 1835 tarihinde  Kütahya’da karıştıkları  bir olayın  mahkemesi yapılmıştı.Horzumun bir koluydular.

-Karakeçili:Kayı Boyundan olan bu ünlü yörük aşiretinin bir kolu günümüz Burdur Halebi köyünün kurucularıdır.Halebi denmelerinin  sebebi  :Halep-Suruç civarında bulunan Karakeçili aşiretinden ayrılarak  bu köye yerleşmeleridir.Gölhisar çukuru köylerine yerleşenlerde görülür .  Büyük Alan köyü gibi.Ayrıca Burdur Güneyyayla (Marmara)köyünü Kara Keçili Yörükleri kurmuşlardır.

Çavdır Söğüt Beldesini kuranlar Konya Bayburt İlinden gelip yerleşen Kara Keçili’lerdir.

Burdur,Güvenli Köyüne (Aşağı Sülemiş)de Kara Keçililer yerleşmişlerdir.Ayrıca Kemer ilçesinin başta Akça Ören,Karaca Ören olmak üzere çevre köylere dağınık halde yerleşen Kara Keçililer bulunmaktadır.

-Çakallar:Söğüt Dağlarından başlayıp Yeşilova Bayındır Köyüne kadar olan köylere  yerleşmişlerdir.Tefenni  civarında  tavattun  eylerlermiş .Bugün bir kısmı Bayındır Köyünde yaşamaktadırlar.

-Haytalar(Saçı Karalar) :Küçük gruplar halinde olsalar da Çavdır-Kozağaç köyüne ve Çeltikçi-Ovacık köyüne yerleşmişlerdir.(Geniş bilgi:Ahmet Refik;Anadoluda Türkmen Aşiretleri,İstanbul,1937.  Cevdet Türkay,Osmanlı Arşivlerine göre Oymaklar,Aşiretler,Cemaatler,İstanbul,1979.  Hüseyin Özcan;Akdeniz Bölgesi ,Ankara,1967)

Honamlı Yörükleri:Çavdır Söğüt ve Burdur Boğaz Köyü ile Bucak Melli ve Kızılkaya taraflarında yerleşik hayata geçerler mevcuttur.

Horzumlular:Girişte Horzumlardan bahsetmiştik.Osmanlı dönemi  içinde  Burdur’da yaşayan Horzumlu’larla ilgili çok sayı da belge vardır.Burdur’daki Horzum’lular genellikle Sarı Keçi Yörükleriyle birlikte anılırlar.Yarışlı Köyü çevresindeki  göl kenarında kışlayıp,Irla (Yeşilova )taraflarında yaylaklara   çıktıkları görülüyor.Burdur Müslümler Köyünü kuran halkta bu aşiret den Kırlıya  bağlı perakende gezen bir cemaatti

 ANA SAYFA